İnşaat Sektörü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İnşaat Sektörü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Ekim 2012 Pazar

İnşaat Sektörü ve ERP

İnşaat sektörü çok geniş bir ürün ve hizmet yelpazesini kapsar: proje mühendisliği, imalat, ve evler, hastaneler, otoyollar, binalar, alışveriş merkezleri, ve daha fazlasının yapımı için özel hizmetler. Tipik inşaat sektörü işletmeleri, konut inşaatı şirketleri, ticari ve idari (konut olmayan) yapı şirketleri, kamu müteahhitleri (yollar, köprüler, elektrik, su ve diğer projeler), inşaat mühendisliği şirketleri, rehabilitasyon ve bakım şirketleri, yapı ve inşaat ekipmanları firmalarını içermektedir.
Genel olarak, bu endüstri, her ölçekte, mülkiyet tipinde ve işalanındaki firmalardan oluşur. Ancak, her şeyden önce sektörün doğası gereği türeyen bazı benzerlikler vardır:
Her proje benzersiz olduğundan ve proje yönetimi yöntemlerinin kullanılmasını gerektirdiğinden, inşaat şirketleri tamamen proje yönetimi odaklıdırlar.
İnşaat şirketleri yüksek düzeyde uzmanlıkla karakterize edilirler, ister vertical (dikey) (çalışan becerileri, araçlar ve kullanılan malzemelere bağlı,örneğin sıhhi tesisat, çatı) ister horizantal (yatay) (proje tiplerine bağlı,örneğin köprüler, konutlar, yollar gibi).
Diğer endüstri segmentleri gibi, inşaat kuruluşları da küresel ve bölgesel ekonomik koşullar, yoğun pazar rekabeti, ve standartlara uyumdan kaynaklanan bazı genel sorunlar ile uğraşmak durumundadırlar. İnşaat sektörü bazı çok özel sorunlarla da karşı karşıya gelmek zorundadır:
Yerel inşaat şirketleri küresel şirketler ile rekabet halindedirler ve bu nedenle küresel şirketlerde olmayan rekabetçi avantajlar göstermeleri gerekir-ve tersi.
İnşaat firmalarının, pahalı ve hem müşteriler hem de müteahhitlerden uzun vadeli yatırım kaynaklarını gerektiren projeleri yönetmeleri gerekir.
İnşaat sektöründeki organizasyonlar birçok alanda (inşaat süreçleri, sağlık ve güvenlik konularında, ihale, vb) birtakım ulusal bina mevzuatı ve yönetmeliklerine uymak zorundadırlar.
İnşaat şirketlerinin, daha fazla enerji-verimli binalar, daha sağlıklıkapalı ortamlar ve inşaat kalitesi geliştirmeleri için piyasa talebi ile uğraşmaları gerekir.
Malzeme ve parça fiyat artması, ulaşım kısıtlamaları ve yakıt fiyat dalgalanmaları, inşaat sektörünü önemli ölçüde etkileyen mikro ve makro-ekonomik faktörlerin örnekleridir.
İnşaat şirketleri sabit kıymetlerin (demirbaşların) düzgün bir şekilde yönetilmesi ihtiyacını ele almalıdırlar
İnşaat sektörü sermaye-ağırlıklı olduğundan, inşaat şirketleri, kalite ve iş modeli geliştirmeyi teşvik ederken, bir yandan da kar artırmak için tüm kaynakların doğru bir şekilde yönetilmesini sağlayabilmelidirler. İnşaat sektöründekişirketler, diğer işlemlerin yanı sıra spesifik inşaat proje portföy yönetimi (PPM) ve arka ofis işlemlerini de desteklemek için hizmet sunumu üzerinde uzmanlaşmışkurumsal kaynak planlama (ERP) sistemlerinden yararlanabilirler.
İnşaat Sektörü için Yazılım Çözümleri Kullanmanın Avantajları
Hizmet şirketleri için ERP sistemleri, finans, insan kaynakları, tedarik yönetimi, ve diğer önemli operasyonel görevler için arka-ofis süreçleri gibi temel operasyonel görevleri yönetmek için inşaat sektöründeki kuruluşlara yardımcı olabilir.
İnşaat sektörünün çoğu proje bazlı olduğundan, inşaat şirketleri, riskleri, proje iş akışlarını, bilgi, vb yönetmek için PPM fonksiyonundan yararlanabilirler. Doğru proje bütçeleme ve kurumsal stratejilere uyum kadar, zamanında proje teslimi sağlamak için proje zaman çizelgelerini de kontrol edebilirler.
ERP sistemleri, aynı zamanda sabit sermaye ve kaynakları yönetmek için belirli işlevlere sahip olabilir.
Bu endüstri için tasarlanmış ERP çözümleri, muhasebe ve bordro sistemleri ve özel proje yönetim sistemleri gibi inşaat sektörüne spesifik (özel) ihtiyaçları karşılamak üzere diğer birçok uygulamayı entegre edebilir. Bu, özel inşaat yazılım fonksiyonu gerektiren kuruluşlara ihtiyaç duyulan esnekliği getirebilir.
İNŞAAT SEKTÖRÜ İÇİN HATALI BİR YAZILIM SEÇİMİSÜRECİNİN RİSKLERİ
Bir ERP sistemi olmayan İnşaat şirketlerinin temel arka ofis görevlerini yönetmesi mümkün olmayabilir, bu da temel bir operasyonel kontrol eksikliğine yol açar.
Yatırım portföyleri ve projelerin, bu tür bir işlev ile tasarlanmış bir yazılım çözümü olmadan kontrol edilmeleri daha zordur. Yatırım ve projeleri doğru bir şekilde yönetmekteki yetersizlik, proje kaynaklarının boşa kullanılmasına olduğu kadar proje teslimindeki gecikmelere de yol açabilir. Buna karşılık, kurumun genel yatırım stratejilerinde karlılığın azalmasına ve ciddi sapmalara neden olabilir. Ve inşaat sektörü çok sermaye-ağırlıklı olduğu için, doğru yatırım yönetimi iş başarısı için çok önemlidir.
Hizmet kuruluşları için tasarlanmış ERP sistemleri olmadan, inşaat sektöründeki şirketler, varlık, maliyet ve sözleşmelerin düzgün bir şekilde yönetilmesi için gerekli olan yazılım fonksiyonuna sahip olmayabilirler. Bu, tekrarlanan görevler veya verimsizlik yüzünden zaman ve para kaybına götüren birçok kontrol problemine neden olabilir.

İnşaat sektörü için ERP zamanı

İnşaat sektörünün bugünkü ihtiyaçlarını ve beklentilerini göz önüne alıp, ERP yazılımlarının da geldiği noktayı düşündüğümüzde aslında ERP yazılımlarının inşaat ve taahhüt sektöründe çok daha etkin bir rolü olabileceğini görüyoruz. Bu yazıda temel olarak aşağıdaki soruya beraber cevap arıyor olacağız;
Sizce de inşaat sektörü için ERP yatırımının vakti gelmedi mi?
İnşaat Sektörü Dinamikleri
Her şeyden önce inşaat sektörü proje tabanlı çalışan bir endüstridir ve bu nedenle diğer üretim endüstrilerinden çok farklı iş süreçlerine sahiptir. Alınan her iş aslında yeni bir projedir. Kimi zaman aynı kimi zaman farklı kaynaklar ile planlanabilen, bazı noktalarda standartlaşabilen ancak birçok noktada proje bazlı özelleşen iş süreçlerine sahip bir yapı içermektedir.
Farklı coğrafyalarda yer alabilen şantiyeler, depolar ve merkezi birimler ile çok lokasyonlu bir yapıya sahip olan sektörde tüm bu birimlerin koordinasyonu da ciddi bir önem taşımaktadır. Üstelik birçok projede çok sayıda alt yüklenici ile çalışılmaktadır. Bu da sadece birimler arası koordinasyon değil aynı zamanda müşteri, ana yüklenici ve alt yükleniciler arasında da bir koordinasyonun sağlanması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu karmaşık yapı da iş programının oluşturulması ve daha önemlisi takibi konusunda sıkıntılara yol açmaktadır.
Çoğu kez uzun proje süreleri (özellikle değişken ekonomik yapılarda) bütçeleme ve maliyet takibinde isabetli tahminlerin yapılmasını zorlaştırmaktadır. Bununla beraber birçok firma farklı büyüklüklerde makina parklarına sahiptir ve bu makinaların bakım&onarım süreçleri, yakıt giderleri ve sigorta, amortisman gibi giderlerinin takibi birçok sektörden çok daha kritik bir önem taşımaktadır.
Sektörün bu yapısal özellikleri nedeni ile mevcut yazılımlar kapasitelerini doldurmuş, bahsedilen süreçlerin planlanmasında ve takibinde oluşmaya başlamıştır.